HORMONLU SPİRAL

Bu konuda toplam 4 içerik bulundu.

TÜPLERİN BAĞLANMASI

En etkili korunma yöntemlerinden biridir.Laparaskopi ile tüp bağlama veya mini laparatomiyle tüp bağlama yapılabilir.En sık Pomeroy tekniği kullanılmaktadır. Her iki fallop tüpünün mekanik şekilde kapatılarak döllenmenin engellenmesi esasına dayanır.Çiftlerin her ikisinden de rızasına dair imza alıyoruz.Bu imza kesinlikle baskı altında alınmamalıdır

TÜP LİGASYONUNUN ( BAĞLANMASININ ) İYİ YANLARI

Gebeliği engelleyici etkisi hemen başlar, başarısızlık oranı düşüktür (1000’de 1). Kontrasepsiyon sorununu ortadan kaldırır . Cinsel ilişkiyi etkilemez,  adet düzenini etkilemez. Gebelikten neredeyse  %100 korur.
Belirli bir yaştan sonra sorunsuz  ve  güvenli cinsel ilişki isteyen çiftler için uygundur.
Bazen tüp bağlama ile beraber vajen sıkılaştırma operasyonu da tercih ettiğimiz bir ameliyat olur.Bu durumda sağlıklı ve güvenli bir cinsel hayatınız olabilir.
Tüp bağlamayı, hastanın bebek yapmasının yasaklandığı genç hastalarda da yapabiliyoruz.
Cinsel istismara uğraması muhtemel zihinsel engellilerin de tüpleri, sağlık kurulu raporuyla bağlanabilir.

TÜPLERİN BAĞLANMASININ KÖTÜ YANLARI

İşlemden sonraki birkaç gün ağrılıdır.
Gebelik gerçekleşirse ektopik gebelik olma olasılığı kontrasepsiyon kullanmayanlara oranla çok yüksektir . Ameliyatın geri dönüşümü , tüplerin tekrar  açılması zordur.

TÜP BAĞLAMA ÖNCESİNDE BİLİNMESİ GEREKENLER NELER ?

Geri dönüşsüz bir yöntem olarak bilinmesi gerekir.
Hanımın ve eşinin, ailesini tamamladığından,bir daha asla çocuk istemediğinden emin olması gerekir.Ayrıca yaşayan çocukların ölümle sonuçlanabilecek hastalıklarının olmaması (ilerde tekrar bebek istenebilir) ,eşlerin aralarının iyi olması, ayrılık düşüncelerinin olmaması gerekmektedir.

TÜPLERİN TEKRAR AÇILMASI MÜMKÜN MÜDÜR ?

Tüplerin cerrahi olarak açılması  ihtimalinin olmadığı düşünülür.Eğer tekrar bebek istenecekse tüp bebek yöntemleri gerekir.Tüplerin açılma işlemi mikrocerrahiyle yapılır ve pek de başarılı değildir.Ayrıca dış gebelik riski taşır.

TÜPLERİN BAĞLANMASINI HANGİ DURUMLARDA YAPMAK UYGUN DEĞİLDİR ?

30 yaş altındaki hastaların fikri ileriki yıllarda değişebilir.
Eşiyle resmi nikahı olmayan hanımların da bağlatmak istemesi yanlış olabilir.
Tüpler bağlandıktan sonra hastanın boşanıp yeniden evlenmesi, ikinci eşinden de çocuk istemesiyle sık karşılaşıyoruz.
Hastanın cerrahisinin zor olacağını düşündüğümüz durumlarda tüplerin bağlanması için bir operasyon uygun olmayabilir. Aşırı kilo, aşırı yapışıklık olabileceğini düşündürecek ameliyat geçirenlerde  tüp bağlamayı ikinci sırada düşünebiliriz. 
DİPNOT: Eğer ailenizi tamamladıysanız uygun ve korunma derdini unutacağınız  bir yöntem olabilir.Yine de hayatın ne  getireceği pek belli olmuyor.Kararınızı verirken iyi düşünün!

SPİRAL

SPİRAL NASIL TAKILIR ?

Spiral takılması basit bir müdahaledir. Spiral takılırken ağrı olur mu en çok sorulanlardandır.  Spiral takılırken ağrı  çok hafif hissedilen bir ağrıdır. Spiral takılma  süresi yaklaşık 1-2 dakikadır .Vajene spekulum yerleştirilir. Rahim ağzı sabitlenir, hazır haldeki spiral rahim ağzından girilerek rahime yerleştirilir. Ultrason eşliğinde takılırsa yerleştiğinden emin olunur ve komplikasyonlar önlenmiş olur.İstenirse anestezi ile spiral takılması yapılabilir.

SPİRAL NASIL KORUR ?

Bakırlı RIA’ larda bakır iyonlarının sperm üzerinde doğrudan öldürücü etkisi vardır.Rahim iç duvarında inflamatuar etki yaratarak da oluşan gebeliğin rahime tutunmasını engeller. Bakırlı spiraller yumurtlama fonksiyonunu bozmazlar.

SPİRALİN İYİ YÖNLERİ NELERDİR ?

Spiralin koruma etkisi yüksektir, uzun süreli koruma sağlar. Spiral çıkarıldıktan sonra gebelik şansı  hemen geri döner . Emzirmeyi etkilemez. Spiralin cinsel ilişkide hissedilmesi , spiralin batması pek mümkün değildir. Spiralin ipinin çok uzun kesildiği ve spiralin kaydığı durumlarda bazen hissedilebilir. Sorun olmadığı sürece yılda bir kez kontrol yeterlidir, güvenlidir, kullanışlıdır. Spiralin ipinin ayda bir kez elinizle kontrolü yeterlidir.

SPİRALİN YAN ETKİLERİ NELERDİR ?

Uygulanması ve çıkarılması hafif ağrılı olabilir. Bazı kadınlarda karnın alt bölgelerinde hafif rahatsızlık, yoğun adet kanamaları, adet dönemleri arasında lekelenme ve kramplar olabilir. Bu yakınmalar 3. adet dönemiyle birlikte azalır, nadiren uygulama sırasında uterin perforasyon gelişebilir (<1/1000 vaka). Rahim içi araç kayması, spiral kayması , spiralin düşmesi , aşağı yerleşimli RIA olabilir. Rahimden , rahim ağzına doğru kayabilir ve vajinaya atılabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olan ve birden fazla kişi ile cinsel ilişkisi bulunan hanımlarda pelvik enfeksiyon riski yükselir, böylelikle infertiliteye neden olabilir.

SPİRAL ÇIKARILMASI NASIL OLUR ?

Spiral çıkarılmasında ağrı olur mu merak edilenlerdendir.Spiralin ipi görülüyorsa çıkarılması da çok basittir. Spiralin ipinin kopması sonucu bazen spiral çekilemeyebilir. Kayıp RIA diye adlandırılır. Bu durumda kayıp spiral müdahale ile çıkarılır. İstenirse anestezi altında spiral çıkarılması yapılabilir. Spiral çeşitleri ile çıkarılması arasında farklılıklar yoktur.

SPİRAL KİMLERE TAKILMAMALIDIR ?

Spiralin takılması esnasında gebelik olmadığı bilinmelidir. Nedeni belli olmayan ve tedavi edilmemiş vajinal kanaması olan kadınlarda kanama nedeni belli oluncaya kadar takılmamalıdır. Anormal servikal smear veya diğer genital kanser belirtileri olanlarda takılmamalıdır. Tedavi edilmemiş jinekolojik kanserlerde takibi zorlaştıracağından dolayı takılmamalıdır.Yeni geçirilmiş veya tekrarlayan pelvik enfeksiyonu olan ve  aktif genital enfeksiyonu olan (vajinit, servisit)  hanımlarda enfeksiyon riskini arttırabilir. Cinsel yolla geçen hastalık öyküsü olan ve geçirme ihtimali olan hanımlara spiral takmamakta fayda olur. Dış gebelik öyküsü olan kadınlarda eğer gebelik oluşacak olursa spiralle dış gebelik riski daha çok olabilir.Enfeksiyonla kombine olmuş düşük yaşayan, septik düşük olan hastalarda düşük sonrası takılmaması gerekir. Rahim iç duvarını bozan myom varlığında spiralin rahim boşluğuna uygun şekilde yerleştirilmesi mümkün olmayabilir.
Derin anemisi olanlar ve kanamaya yatkınlık yaratan hastalığı olanlarda regl kanamalarını arttırabilir.
Pıhtılaşmada güçlük yaratan hastalık varlığında aşırı regl kanamaları olabilir.Bakır biriktiren hastalığı olan hastalarda ( Wilson hastalığı ) sorun olabilir.

SPİRALLERİN KORUMA SÜRESİ NE KADARDIR ?

Spiral tipleri çeşitlidir ve spiral koruyuculuk süreleri farklıdır.
  • Levonorgestrel içeren RIA 5 yıl
  • Nova T 380 Ag 5 yıl
  • Nova T 200 Ag  3yıl
  • Multiload 375  5yıl
  • Multiload 250  3 yıl
  • TCu 380A  10 yıl

HORMONLU SPİRAL

Levonorgestrel içerirler.Rahim iç duvarında lokal etki yaratırlar.Rahim iç duvarının kalınlaşmasını engeller.Rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak da spermlerin geçişini etkiler. Kadınlarda yumurtlama fonksiyonu bozulmaz.Günlük 20 mcg levonorgestrel salgılarlar. Hormonlu spiralin koruma süresi  ancak 3 yıl kadar sürer.

HORMONLU SPİRALLERİN ETKİLERİ NELERDİR ?

Adet kanamasının miktarını azaltırlar.Enfeksiyon riski üzerinde azaltıcı yönde etkileri olabilir.Dış  gebelik riskini azaltır.Endometriozisli kadınlarda tedavide de kullanılabilir.Uzun etkili olması ve cinsel ilişkiden bağımsız olarak kullanılabilmesi avantajdır. Spiral çıkarıldıktan sonra hamilelik şansı  hemen geri döner.Emziren annelerde hormonlu spiral kullanılabilir.

HORMONLU SPİRALLERİN YAN ETKİLERİ

Adetleriniz spirali çıkarıncaya kadar olmayabilir yani adetten tamamen kesebilir. Hormonlu spiral ile adet miktarı çok azalabilir.Lekelenme tarzında kanamalar olabilir.Uzun sürede akne, memelerde ağrı, başağrısı, folikül kistleri gelişebilir.

HORMONLU SPİRAL KİMLERE TAKILMAZ ?

Aktif tromboembolisi olan hanımlara takılmamalıdır. Hormonlu spiral migren tipi başağrılarında takıılmamalıdır.Bu tür hastalarda hormonlu spiralin başağrılarını arttırıcı etkileri olabilir.Tanı konmamış vajinal kanamalardaki klinik tabloyu baskılayabilir.Cinsel yolla geçen hastalıklara karşı koruyucu değildir.Dolayısıyla bu tür hastalıklar açısından risk taşıyan hastalara takılmamalıdır.Spiral takılacağı anda pelvik enfeksiyon geçiren hanımlara takılması, enfeksiyonun yayılmasını sağlayabileceğinden uygun olmamaktadır.Geçirilen aktif karaciğer hastalığı olanlarda hormonlu spiral takılmamalıdır. Mol gebelik geçiren hastalarda olası hastalık tekrarının teşhisini güçleştirebileceğinden dolayı takılması uygun olmayacaktır.Mevcut veya geçirilmiş meme kanseri öyküsü olan hastalarda uygun olmayabilir.Tedavi edilmemiş jinekolojik kanser öykülerinde takılmamalıdır.Doğum sonrası enfeksiyon geçiren hastalara erken evrede takılmaması gerekir.Rahim iç duvarının yapısını ileri derecede bozan myomlarda takılması güç olabilir. Hormonlu spiral depresyon arasında kuvvetli bir ilişki yoktur.

HORMONLU SPİRALİ ÇIKARTTIRMA NEDENLERİ

5 yıllık takip sonunda % 11 hasta kanama düzensizlikleri nedeniyle, % 5 hasta ağrı nedeniyle, %10 hasta daha farklı nedenlerle spirali çıkartmak istiyor. Hormonlu spiral ile kilo alımı da  gözlenebiliyor.

HORMONLU SPİRAL AĞRI YAPAR MI ?

Hormonlu spiral ile kasık ağrısı olabilir.Olabilecek kanamalar esnasında  hafif ağrı gelişebilir.Yine her spiralde olabileceği gibi enfeksiyon ve hormonlu spiral kayması durumunda da ağrı olabilir.

HORMONLU SPİRALİ SİGORTAM KARŞILAR MI ?

Hormonlu spirale rapor çıkarılması gerekir. Yoğun kanama problemlerinde bu rapor rahatlıkla çıkarılabilir.

HORMONLU SPİRAL İLE HAMİLE KALINIR MI?

Hormonlu spiral ile gebe kalmak oldukça zordur.En iyi koruyan yöntemlerden biridir.Rahim iç duvarını çok incelttiği için gebe kalma riski çok düşüktür.

KORUNMA YÖNTEMLERİ

GEBELİKTEN KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR ?

1-Bariyer yöntemler: kondom, diyafram, spermisit.
2-Kombine hormonal kontraseptif yöntemler (doğum kontrol hapları, enjekte edilen yöntemler ,ertesi gün hapları, vajinal halkalar, traansdermal kontraseptif patch ler )
3-Sadece progesteron içeren yöntemler (deri altı implantlar, enjekte edilen yöntemler, minipill  ,ertesi gün hapları)
4- Spiral ( RIA)
5-Cerrahi sterilizasyon.
6-Erkek kontrasepsiyonu
7-Doğal yöntemler
8-Emzirme.

EN ETKİLİ KORUNMA YÖNTEMİ NEDİR ?

Korunma yöntemlerinin başarısı yönteme ve kişinin uyumuna göre farklılıklar gösterir.

BU KORUNMA YÖNTEMLERİNİN 100 KADIN YILINDAKİ BAŞARI ORANI :

  • Kol içi implant  ile gebe kalma  % 0,04
  • Spermisid                                         %3
  • Kombine oral kontraseptifler     % 0,1
  • Progesteron içeren oral kontraseptifler % 0,05
  • Diyafram                                          % 6
  • Prezervatif                                        % 2
  • Depoprovera                                  % 0,03
  • Bakırlı RIA                                        % 0,8. 
Bakırlı  spiraller de bakır yüzeyi 300 mmkareden daha fazla olanlar daha koruyucudur.
spiral ile gebe kalma        % 0-0.6  riskine sahiptir.
Bariyer yöntemleri olan prezervatif, diyafram gibi yöntemlerin koruyuculuk oranları daha düşüktür.

DOĞUM KONTROL HAPLARI 

DOĞUM KONTROL HAPLARININ ETKİSİ NASIL OLUR ?

Doğum kontrol hapları pekçok etkiyle korur. Yumurtlamayı baskılar. Rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak sperm geçişini azaltır. Rahim iç duvarını incelterek gebeliğin rahime yapışmasını engeller. Tüplerdeki hareketliliği azaltarak sperm geçişini azaltır.

DOĞUM KONTROL HAPLARI NASIL KULLANILIR ?

İlk başlangıçta her zaman adetin ilk günü içmeye başlanmalıdır.Diğer kutular ilk güne denk gelmeyecektir.Her gün aynı saatlerde hap almanın hatırlanması gerekir.Kutuda buunan hap sayısı türlere göre değişebilir. 28 haplık doğum kontrol haplarında ara verilmeden içilir.Hapın son tabletlerinde adet kanaması görülür. 21 haplık doğum kontrol haplarında kutu bitince 7 gün ara verilir ve tekrar yeni bir  kutuya başlanır.Bu 7 günlük arada adet görülür.

DOĞUM KONTROL HAPININ UNUTULMASI DURUMUNDA

1 hap unutulduğunda hatırlandığı vakit hemen alınmalı, ayrıca o günün hapı da içilmesi gereken saatte içilmelidir. İlk 15 günde 2 kezden fazla unuttuysanız başarı oranı düşecektir.Doğum kontrol hapı kullanımını sık unutuyorsanız da başka bir yöntemle korunmakta fayda olur. 

DOĞUM KONTROL HAPLARININ YARARLARI VAR MIDIR ?

Doğum kontrol haplarının yararlı etkileri de vardır. Dış gebelik riskini azaltır. Düzenli adet görmeyi sağlar. İlaç içiminde pelvik enfeksiyon riskini azalır. Kemik mineral dansitometrisi üzerine faydaları olabilir. Ateroskleroza karşı korur. iyi huylu meme hastalıklarını azaltır. Over kisti sıklığını azaltır. Adet kanaması  miktarı  azalır , daha kısa ve düzenli hale gelir. Adet kramplarını azaltma konusunda etkindir. Adet öncesi gerginliği azaltır, yumurtalıklarda kist oluşumu azalır. Kıllanmayı azaltan etkisi vardır ve akneye iyi gelir. Endometrial ve over kanseri oluşumunu azaltır. Bazı PID nedenlerine karşı koruyucudur . İyi huylu meme hastalıklarını (kist ve fibroadenom gibi) azaltabilir. Kemik erimesi riskini azaltır.

DOĞUM KONTROL HAPLARININ YAN ETKİLERİ

Oral kontraseptiflerdeki hormon düzeyleri yıllar içerisinde düşürülmüş  ve doğala yakın hormon çeşitleri kullanılmaya başlanmıştır
Özellikle ilk 3 ayda bulantı, kusma, mide yanması yapabilir. Başağrısı , memelerde hassasiyet, göğüslerde gerginlik, adet kanamasında azalma, lekelenme tarzında kanama, kanda pıhtılaşma özelliğini arttırma gibi yan etkiler görülebilir. Uzun süreli kullanımda adetleri kesebilir. Kilo artışı olabilir. Bazı kadınlarda depresyon, cinsel istekte azalma gibi ruhsal değişikliklere neden olabilir. 
Barbitüratlar, fenitoin, fenilbutazon, rifampisin ve diğer bazı antibiyotiklerle doğum kontrol hapları ilaç etkileşimi vardır ve bu durumda yan etkiler artabilir.
Hipertansiyonlularda, 35 yaş üzerindeki hanımlarda , günde 20 sigaradan fazla içenlerde derin ven trombozlarına, inmeye, kalp krizine neden olabilir. Kan basıncını yükseltebilir, klamidya enfeksiyonu riskini artırır.

DOĞUM KONTROL HAPLARINDA VENÖZ TROMBOEMBOLİ RİSKİ

Düşük dozlarda bile kanda pıhtılaşma riskini 3-4 kat arttırır. Risk kullanılan östrojen cinsi ve dozuyla beraber değişir.
Yaş  ve kilo arttıkça doğum kontrol haplarındaki riskler artar.
Doğum kontrol hapları sigara içiminde pıhtılaştırma özelliğini daha da arttırır. 35 yaş üstü sigara içen hanımlarda doğum kontrol hapları kullanılmamalıdır. Sağlıklı,  sigara içmeyen kadınlarda doğum kontrol hapları kalp krizi ve felç riskini arttırmaz.
Protein C rezistansı, faktör 5 eksikliği gibi pıhtılaşma hastalıklarında da kullanılmamalıdır.
Hipertansiyonu olan, 35 yaş altı, sigara içmeyen, ilaçla hipertansiyonu kontrol altına alınmış olan hastalarda düşük doz doğum kontrol hapları kullanılabilir.
Diabetli hastalar damar komplikasyonu yoksa, 35  yaş altı ve sigara içmiyorsa, düşük doz  doğum kontrol hapı kullanabilirler. Fakat bu hastalarda kardiyovasküler risk faktörü varsa ve damar hastalıkları varsa,  şeker hastalığında doğum kontrol hapı kullanamazlar.

DOĞUM KONTROL HAPI MİGRENLİ HASTADA KULLANILIR MI?

Aurasız migrende doğum kontrol hapı düşük dozlu olanlardan seçilebilir. Fakat auralı migren atakları varsa kullanılmamalıdır.Migren hastaları ileri yaş, sigara kullanan ve hipertansiyonlu hastalarsa da doğum kontrol hapı kullanmamalılar.

DOĞUM KONTROL HAPI HİPERLİPİDEMİDE KULLANILIR MI ?

Kandaki yağ yüksekliklerinde doğum kontrol hapı kullanımı konusunda kesin kontrendikasyon yoktur. Trigliserid düzeyi 250 mg/dl üzerindeyse ve damarsal hastalık , sigara içimi varsa tercih edilmemelidir.
Trigliserid 750 mg/dl üzerindeyse kesin kontrendikedir.

DOĞUM KONTROL HAPI EPİLEPSİDE KULLANILIR MI?

Epilepside doğum kontrol hapı nöbet sıklığını arttırmaz. Fakat kullanılan epilepsi ilaçları doğum kontrol hapı etkinliğini azaltırlar. Epilepsili hastada uzun etkili yöntemler ,spiral ve tüplerin bağlanması gibi  tercih edilebilir.

DOĞUM KONTROL HAPLARI SAFRA KESESİ HASTALIKLARINDA KULLANILIR MI ?

Doğum kontrol haplarının safra kesesi hastalıkları, safra kesesinde taş, kolesistit öyküsü olanlarda kullanımı pek önerilmemektedir.Safra akışkanlığını değiştirebileceği düşünülür.

DOĞUM KONTROL HAPININ SLE HASTALARINDA KULLANIMI

Doğum kontrol hapları sistemik lupus hastalarında atak sıklığını arttırır. SLE 'de doğum kontrol hapı kullanımı ( östrojen içeren yöntemler ) yerine sadece progesteron içeren yöntemler tercih edilebilir.
Böbrek tutulumu yoksa, antifosfolipid antikor düzeyi düşükse ve inaktif dönemdeyse düşük doz oral kontraseptifler kullanılabilir.

DOĞUM KONTROL HAPI KARACİĞER HASTALIKLARINDA KULLANILIR MI ?

Aktif karaciğer hastalığı yoksa kullanılabilir. Bu durumda karaciğer fonksiyonları normal olmalıdır.
3 ayda bir karaciğer fonksiyonlarının takibi iyi olur.

MENOPOZ DÖNEMİNDE DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIMI

Bu dönemde doğum kontrol hapı kulllanımı etkili koruma sağlar. Bu dönemdeki hastalarda düzensiz kanama olacağı için adetleri düzenleyici  etkisi olur. Disfonksiyonel uterin kanamaları azaltır.Sıcak basması şikayetini azaltabilir. Yumurtalık ve rahim kanserinden çok uzun süreli kullanımlar haricinde koruma sağlayabilir. İyi huylu meme hastalıklarını azaltabilir.
Ama yine de kilo problemi olması, geçirilmiş tromboemboli öyküsü olması, hipertansiyon ve diabet varlığı kullanımı kısıtlayabilir. Menopoza yakın hastada FSH 25’in üzerindeyse doğum kontrol hapları kesilebilir, yerine hormon replasman tedavisi başlanabilir. Fakat yine de korunmaya devam etmek gerekir.

DOĞUM KONTROL HAPLARI KANSER YAPAR MI?

Uzun süreli kullanımda meme kanseri riskini minimal düzeyde arttırabilir. Yumurtalık kanseri sıklığını yine uzun süreli kullanımda % 40-50 azaltır. Karaciğer kanserini arttırıcı yönde üzerine etkisi olabilir.

DOĞUM KONTROL HAPLARINI KİMLER  KULLANMAMALI ?

Geçmişte ya da halen meme kanseri tanısı almış olanlar veya meme kanseri olduğundan kuşku duyulanlar kullanmamalıdır. Çoğu doğum kontrol hapının kısa sürede meme kanserine neden olmadığı bilinmektedir. Ayrıca meme kanserini önleyici etkisinin olmadığı gösterilmiştir. Doğum kontrol hapı meme kanseri gelişimini artırmaktan çok, önceden var olan meme kanserinin ilerleyişini hızlandırabilir.
Geçmişte ya da halen tromboembolik ya da diğer vasküler hastalık kuşkusu bulunan hastalar kullanmamalıdır.
Aşırı pıhtılaşmaya neden olan diğer risk faktörleri taşıyan, özellikle 35 yaş üzerinde ve sigara içen kadınlar doğum kontrol hapı  kullandıklarında pıhtılaşma ile ilgili sorunlarla karşılaşma riski taşırlar.
Gebeler, emziren anneler (bebek 6 aydan küçükse), hepatit olan , aktif karaciğer hastalığı olanlar, iskemik kalp hastalığı ya da felç hikayesi olanlar, pıhtılaşma sorunları olanlar (derin ven trombozu , pulmoner emboli), ≥35 yaş ve sigara içenler, 40 yaşından büyük ve DM’u olanlar, migren tarzı başağrısı olanlar, yüksek tansiyonu olanlar (>180/110 mmhg), uzun yatak istirahati olan büyük cerrahi operasyon geçirecek olanlar , anti-epileptik (fenitoin, barbitürat) ve tüberküloz (rifampin) ilaçları alanlar doğum kontrol hapı kullanmamalıdır.

DOĞUM SONRASI DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIMI

Eğer başka yöntem kullanılamayacaksa tercih edilebilir. Anne sık ve çok emziriyorsa süt koruması olabilir fakat güvenilir değildir. Bu dönemde 3 ‘ler kuralı geçerlidir.Bol emziriliyorsa 3. ayda , az veya hiç emzirilmiyorsa 3.haftada doğum kontrol hapına başlanabilir.Sütü bir miktar azaltıcı etkisi olabilir.Doğum kontrol hapları süte geçer. Fakat süte geçen ilaç miktarı azdır ve bebeğe zarar vermediği düşünülür.

KOMBİNE ENJEKTE EDİLEN HORMONAL KONTRASEPTİFLER

Mesigyna ülkemizde bulunan örneklerden biridir.

KOMBİNE DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN ETKİLERİ

Yumurtlamayı baskılar. Rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak sperm geçişini azaltır. Rahim iç duvarını incelterek gebeliğin rahime yapışmasını engeller. Tüplerdeki hareketliliği azaltarak sperm geçişini azaltır.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN YAN ETKİLERİ

Aylık korunma iğneleri ile beraber adet öncesi gerginlik artabilir.Memelerde hassasiyet,sivilce ,kiloda değişim, ara kanamalar gözlenebilir.
MESİGYNA NASIL YAPILIR ?
İlk enjeksiyon adetin ilk günü uygulanır.Derin kas içi enjeksiyon yapılmalıdır.Devam eden ilaç kullanımları 30 gün aralıklarla olmalıdır.33 günü aşan durumlarda koruyuculuk düşer.İlk enjeksiyondan yaklaşık 15 gün sonra bir kanama meydana gelir. Aylık iğneye devam edildikçe regl kanamaları ayda bir hale gelecektir.İğnenin vurulması gereken zaman kanamasız döneme denk gelir ve bunun önemi yoktur.
DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN KULLANIMI
İlk 3 ay düşüklerinden hemen sonra ,doğum sonrası emzirmiyorsa 3. Haftada, emziriyorsa 6.ayda yapılabilir.
AYLIK KORUNMA İĞNELERİNDEN NE KADAR SÜRE SONRA HAMİLE KALABİLİRİM ?
Yumurtlamada geriye dönüş bırakıldıktan sonra genelde kısa sürede olur.Gebelik son enjeksiyondan 2 ay sonra olabilir.
AYLIK KORUNMA İĞNELERİYLE BERABER HANGİ İLAÇLARI KULLANMAMALIYIM ?
Aylık korunma iğneleriyle  şeker hapları düzeyi etkilenebilir. Yapılacak olan insülin düzeyi değişiklik gösterebilir.Barbitürat,fenilbutazon,hidantoin , rifampisin,ampisilin ilacın etkisini azaltabilir.
VAJİNAL HALKALAR
NUVARİNG :
4mm kalınlıkta, 54 mm genişlikte bir halkadır.Günlük 120 mcg etonogesttrel, 15 mcg etinil estradiol salgılar.
VAJİNAL HALKALARIN YAN ETKİLERİ
Düzensiz kanama ve kırılma kanaması yapabilir.Kendiliğinden düşebilir.Yabancı cisim hissi gün içinde sizi rahatsız edebilir.Cinsel ilişkide  rahatsızlık verebilir.Vajinal halkayla beraber vajinitler artabilir. Akne, memelerde hassasiyet, bulantı , başağrısı, kilolu hastada yerleştirmede  başarısızlık gözlenebilir.
Transdermal Patch ler Ortho Evra ( Ortho-McNeil )
Ülkemizde bulunmamaktadır.90 kilogram üstündeki hastada etkinlik azalabilir.Memelerde hassasiyet yapabilir.
SADECE PROGESTERON İÇEREN DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ
SADECE PROGESTERON İÇEREN HAPLAR
MİNİHAPLAR:
Yalnız progestin içeren oral kontraseptiflerdir. Minipill doğum kontrol hapları  aynı oranda progestin içerir. Bir kutu bitince hemen diğer kutuya başlanılır. Minipill etkisi yüksektir. İlk yıl başarısızlık oranı 100 kadın yılında 3-6 civarındadır.
MİNİ HAPLAR NASIL KORUR ?
Minipill koruma yöntemi  çeşitli yollarla korur. Yumurtlamanın baskılanması, servikal mukusun kalınlaşması, gebelik ürününün rahime yapışmasının  engellenmesi, fallopian tüplerde yumurtanın taşınmasının azaltılması  yavaşlaması yollarıyla gebelikten koruma sağlar.
MİNİ HAPLARIN İYİ YANLARI NELERDİR?
Mini hap kullanımı  kanser ya da kardiyovasküler hastalık riskini arttırdığını gösteren bir veri yoktur. Anne sütünün niteliğini değiştirmez, kan basıncını yükseltme, başağrısı ve depresyona neden olma riski östrojen içeren doğum kontrol haplarına oranla daha azdır. Pıhtılaşma riskini arttırmaz, metabolizma (özellikle karbonhidrat metabolizması) üzerinde etki yapma olasılığı azdır.
MİNİ HAPLARIN KÖTÜ YANLARI NELERDİR ?
Östrojen içeren doğum kontrol haplarını  birinin unutulmasına oranla minihaplardan birinin alınmaması durumunda gebe kalma olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle minihaplar hergün aynı saatte hap alabilecek durumda olan kadınlar için uygun bir yöntemdir.
ÜÇ AYLIK KORUNMA İĞNELERİ ( DEPOMEDROKSİPROGESTERON ASETAT )
Depoprovera ismiyle tanınan iğnelerdir.Rahim iç duvarını incelterek oluşacak gebeliğin tutunmasını engeller. Etkili bir yöntemdir. Günlük kullanım gerektirmemesi nedeniyle kullanımı basittir. Östrojenin verilmemesi gereken hastalarda kullanılabilir.Emziren kadınlarda korunma yöntemi olarak kullanılabilir.Sigara içen gebelikten korunmak isteyen kadınlarda da iyi bir seçenek olabilir.Orak hücreli anemi,tromboemboli öyküsü olanlarda da kullanılabilir.18-45 yaş arası hanımlarda güvenle kullanılabilir. Rahim kanserinden  koruyucu olabilir.
ÜÇ AYLIK İĞNE DEPOPROVERA YAN ETKİLERİ
Düzensiz adet kanaması yaratabilir. Adetten kesici özelliği olabilir fakat bu durum menopoz gibi algılanmamalıdır.Adetleriniz tekrar bazı ilaçlarla geri getirilebilir.Korunma iğnesinin etkisi oturuncaya kadar yoğun ve uzun kanamalar yapabilir.Her ay oluşan yumurta kisti ( folikül kisti ) daha büyük çaplara ulaşabilir. Zamanla 3 aylık iğneler kıllanmayı az da olsa arttırabilir.Yine zaman geçtikçe yağ metabolizması üzerinde etkileri olabilir ve kan yağlarını artırabilir.Kilo ve tuz tutulumu yapabilir fakat kilo kontrolüne dikkat eden hanımlarda bu etki çok fazla gözlenmez.Uzun yıllar kullanımından sonra kemik mineral azlığı yapabilir.
ÜÇ AYLIK İĞNENİN İYİ YÖNLERİ
Son derece etkilidir (100 kadın yılı için başarısızlık oranı 0.1’den azdır). Uygulaması kolaydır, bir sonraki injeksiyon normal zamanından DMPA için 3 hafta, NET-EN için 2 hafta önceye veya sonraya kaydırılabilir. Emzirmeyi etkilemez, pelvik enfeksiyon ve over kanserine karşı koruyucu etkisi vardır.Üç aylık iğne yararları arasında ektopik gebelikleri ve demir eksikliği anemisini önleme de sayılabilir.
 
ÜÇ AYLIK İĞNENİN KÖTÜ YANLARI NELERDİR ?
Depoprovera ile adet düzensizliği olabilir. Üç aylık iğneden sonra gebe kalma yöntem bırakıldıktan sonra 5-7 ay sürebilir. Kilo artışına ve baş ağrısına neden olabilir, memede duyarlılık yapabilir.İğneleri yaptırmak için kliniğe gelmek gerekir.
 
ÜÇ AYLIK İĞNE KİMLERDE KULLANILAMAZ ?
Üç aylık iğne yapıldığında gebelik bulunmamalıdır. Nedeni belirlenmemiş vajinal kanaması olanlar, meme kanseri ya da kuşkusu olan kadınlarda depoprovera kullanılmamalıdır. Aktif tromboembolik hastalığı olanlar , aktif sarılık geçirenler , aktif karaciğer hastalığı olanlar, epilepsi ve tüberküloz ilaçları kullananlar depoprovera kullanılmaması gereken durumlar dandır. Depresyon, hipertansiyon ve sigara kullanan hastalarda da kullanımı kısıtlanabilir.
 
KOL İÇİ İMPLANTLAR ( NORPLANT,JADELLE,İMPLANON )
İMPLANON
İmplanonun koruma süresi yaklaşık 5 yıldır.40x2 mm boyutlarında tek çubuk halindedir.İlk 3 yıllık kullanımda kol içi implant ile  gebelik riski çok düşüktür. Bazı yan etkilerden dolayı yönteme devam  etme oranı % 60 lardadır.
 
KOL İÇİ İMPLANT ETKİ MEKANIZMASI NEDİR?
İmplanonun etkisi  çeşitli yollarla olur.Ovülasyonun baskılanması, tüp hareketlerinin azalması,  rahim iç duvarının  incelmesi, servikal mukusun kalınlaşması  ile koruma sağlar.
 
LH ve FSH hormonlarındaki artışları azaltır.Östrojen seviyesi ilk etapda düşer  fakat zamanla tekrar artış gösterir.
 
İMPLANONUN İYİ YANLARI NELERDİR ?
Etkili ve kullanımı kolay bir yöntemdir.Cinsel ilişki ve adet gününden bağımsız olarak kullanılabilir.Emziren ve sigara içenlerde kullanımı güvenlidir.Kol içi implant çıkarıldıktan sonra doğurganlık üç ay içinde geri döner.
 
Son derece ekilidir (beş yıllık sürede yıllık ortalama gebelik hızı %1’den azdır), hemen etkilidir, kullanımı kolaydır, 5 yıl süreyle korunma sağlar. Kullanışlıdır; günlük aktivitelere, cinsel isteğe ve ilişkiye engel değildir. Geri dönüşümlüdür, rahattır, yan etkileri azdır, emzirmeyi etkilemez.
 
İMPLANONUN KÖTÜ YANLARI NELERDİR ?
Uygulama ve çıkarılması , küçük de olsa bir müdahaleyi gerektirir. Eğitilmiş personel gerektiren küçük bir cerrahi işlemle yerleştirilir ve çıkarılır. Dolayısıyla her küçük cerrahi girişimin ortak risklerini taşır (enfeksiyon, kanama, hematom). Derinin altında farkedilebilir.  Kol içi implant adet düzensizliği  yapabilir. Adetler  arasında kanama, lekelenme, uzamış kanama, adetin uzun süre olmaması  şeklinde kanama sorunları olabilir. Nadiren başağrısı, kilo alımı , depresyon gibi etkiler yapabilir.İmplanonun yan etkileri arasında meme ağrıları da olabilir.Cinsel yolla geçen hastalıklara karşı koruyucu özelliği yoktur.Memelerde hassasiyet olabilir.Kilolu hastalarda üç yılın sonunda etkinliği azalabilir.
 
KOL İÇİ İMPLANT HANGİ DURUMLARDA KULLANILMAZ ?
Kullanım anında venöz tromboemboli varsa kullanılmamalıdır.Progesteron duyarlı tümörlerin varlığı durumunda kullanılmamalıdır.Nedeni anlaşılamamış  vajinal kanamalarda implant takılmamalıdır.
 
KOL İÇİ İMPLANT KİMLERDE KULLANILMAMALI ?
Kol içi implantın kullanılmaması gereken durumlar vardır. Gebeler, nedeni belirlenmemiş vajinal kanaması olanlar, meme kanseri ya da kuşkusu olanlar, aktif tromboembolik hastalığı olanlar, sarılık, aktif karaciğer hastalığı olanlar, epilepsi ve tüberküloz ilaçları kullananlar, depresyon, hipertansiyon olanlarda kullanılmamalıdır .
 
KOL İÇİ İMPLANT NASIL TAKILIR ?
Üst kolun iç kısmına, derinin hemen altına lokal anestezi kullanılarak yerleştirilir.Takılması çok kolay bir işlemdir. İmplanonun özel bir uygulama aleti  vardır. Anestezi ile yapıldığı için herhangi bir ağrı hissetmezsiniz.
 
KOL İÇİ İMPLANT ÇIKARILMASI NASIL OLUR ?
İmplanon çıkarılırken bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. Yaklaşık 0,5 cm lik bir kesi yapılır.İmplanonun yeri hissedilerek kol içi implant bulunur ve çıkarılır.
 
SPİRALLER ( RIA )
1-Bakırlı spiraller TCu 380A (en yaygın olanı).
 
2-Progestin salan RİA’lar:  progestasert. 
 
3-İnert RİA’lar: lippes loop (plastik)
 
BAKIRLI RİA’LAR:
SPİRAL NASIL KORUR ?
Bakırlı RIA’ larda bakır iyonlarının sperm üzerinde doğrudan öldürücü etkisi vardır.Rahim iç duvarında inflamatuar etki yaratrak da oluşan gebeliğin rahime tutunmasını engeller.Bakırlı spiraller yumurtlama fonksiyonunu bozmazlar.
 
spermin üst genital yollara ulaşmasına engel olur, servikal mukusu kalınlaştırır, endometrial tabakayı değiştirir, ovumun transportuna engel olur.
 
SPİRALİN İYİ YÖNLERİ NELERDİR
Spiralin koruma etkisi yüksektir, uzun süreli koruma sağlar.Spiral çıkarıldıktan sonra gebelik şansı  hemen geri döner .Emzirmeyi etkilemez. Spiralin cinsel ilişkide hissedilmesi pek mümkün değildir.Spiralin ipinin çok uzun kesildiği ve spiralin kaydığı durumlarda bazen hissedilebilir. Sorun olmadığı sürece yılda bir kez kontrol yeterlidir, güvenlidir, kullanışlıdır. Spiralin ipinin ayda bir kez kontrolü yeterlidir.
 
SPİRALİN YAN ETKİLERİ NELERDİR ?
Uygulanması ve çıkarılması hafif ağrılı olabilir. Bazı kadınlarda karnın alt bölgelerinde hafif rahatsızlık, yoğun adet kanamaları, adet dönemleri arasında lekelenme ve kramplar olabilir. Bu yakınmalar 3. adet dönemiyle birlikte azalır, nadiren uygulama sırasında uterin perforasyon gelişebilir (<1/1000 vaka), Rahim içi araç kayması olabilir.Rahimden rahim ağzına doğru kayabilir ve vajinaya atılabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olan ve birden fazla kişi ile cinsel ilişkisi bulunan hanımlarda pelvik enfeksiyon riski yükselir, böylelikle infertiliteye neden olabilir.
 
SPİRAL KİMLERE TAKILMAMALIDIR ?
Spiral takıldığında gebelik olmadığı bilinmelidir. Nedeni belli olmayan ve tedavi edilmemiş vajinal kanaması olan kadınlarda kanama nedeni belli oluncaya kadar takılmamalıdır. Anormal servikal smear veya diğer genital kanser belirtileri olanlarda takılmamalıdır. Tedavi edilmemiş jinekolojik kanserlerde takibi zorlaştıracağından dolayı takılmamalıdır.Yeni geçirilmiş veya tekrarlayan pelvik enfeksiyonu olan ve  aktif genital enfeksiyonu olan (vajinit, servisit)  hanımlarda enfeksiyon riskini arttırabilir. Cinsel yolla geçen hastalık öyküsü olan ve geçirme ihtimali olan hanımlara spiral takmamakta fayda olur.Ektopik gebelik öyküsü olanlarda eğer gebelik oluşacak olursa dış gebelik riski daha çok olabilirEnfeksiyonla kombine olmuş düşük yaşayan septik düşük olan hastalarda düşük sonrası takılmaması gerekir. Rahim iç duvarını bozan myom varlığında spiralin rahim boşluğuna uygun şekilde yerleştirilmesi mümkün olmayabilir.
 
Derin anemisi olanlar ve kanamaya yatkınlık yaratan hastalığı olanlarda regl kanamalarını arttırabilir.
 
Pıhtılaşmada güçlük yaratan hastalık varlığında regl kanamaları yoğunlaşabilir.Bakır biriktiren hastalığı olan hastalarda ( Wilson hastalığı ) gibi sorun olabilir.
 
SPİRALLERİN KORUMA SÜRESİ NE KADARDIR ?
Çeşitli tipleri vardır ve herbirinin koruyuculuk süresi farklıdır.
 
Levonorgestrel içeren RIA 5 yıl
 
Nova T 380 Ag 5 yıl
 
Nova T 200 Ag  3yıl
 
Multiload 375  5yıl
 
Multiload 250  3 yıl
 
TCu 380A  10 yıl
 
HORMONLU SPİRALLER
Levonorgestrel içerirler.Rahim iç duvarında lokal etki yaratırlar.Rahim iç duvarının kalınlaşmasını engeller.Rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak da spermlerin geçişini etkiler.Spiral kullanan kadınlarda yumurtlama fonksiyonu bozulmaz.Günlük 20 mcg levonorgestrel salgılarlar.Hormonlu spiralin koruma süresi  ancak 3 yıl kadar sürer.
 
HORMONLU SPİRALLERİN ETKİLERİ NELERDİR ?
Adet kanamasının miktarını azaltırlar.Enfeksiyon riski üzerinde azaltıcı yönde etkileri olabilir.Dış  gebelik riskini azaltır.Endometriozisli kadınlarda tedavide de kullanılabilir.Uzun etkili olması ve cinsel ilişkiden bağımsız olarak kullanılabilmesi avantajdır.spiral çıkarıldıktan sonra hamilelik şansı  hemen geri döner.Emziren annelerde hormonlu spiral kullanılabilir.
 
HORMONLU SPİRALLERİN YAN ETKİLERİ
Adetleriniz spirali çıkarıncaya kadar olmayabilir yani adetten tamamen kesebilir. Hormonlu spiral ile adet miktarı çok azalabilir.Lekelenme tarzında kanamalar olabilir.Uzun sürede akne, memelerde ağrı, başağrısı, folikül kistleri gelişebilir.
 
HORMONLU SPİRAL KİMLERE TAKILMAZ ?
Aktif tromboembolisi olan hanımlara takılmamalıdır. Hormonlu spiral migren tipi başağrılarında takıılmamalıdır.Bu tür hastalarda hormonlu spiralin başağrılarını arttırıcı etkileri olabilir.Tanı konmamış vajinal kanamalardaki klinik tabloyu baskılayabilir.Cinsel yolla geçen hastalıklara karşı koruyucu değildir.Dolayısıyla bu tür hastalıklar açısından risk taşıyan hastalara takılmamalıdır.Spiral takılacağı anda pelvik enfeksiyon geçiren hanımlara takılması, enfeksiyonun yayılmasını sağlayabileceğinden uygun olmamaktadır.Geçirilen aktif karaciğer hastalığı olanlarda hormonlu spiral takılmamalıdır. Mol gebelik geçiren hastalarda olası hastalık tekrarının teşhisini güçleştirebileceğinden dolayı takılması uygun olmayacaktır.Mevcut veya geçirilmiş meme kanseri öyküsü olan hastalarda uygun olmayabilir.Tedavi edilmemiş jinekolojik kanser öykülerinde takılmamalıdır.Doğum sonrası enfeksiyon geçiren hastalara erken evrede takılmaması gerekir.Rahim iç duvarının yapısını ileri derecede bozan myomlarda takılması güç olabilir.Hormonlu spiral depresyon arasında kuvvetli bir ilişki yoktur.
 
HORMONLU SPİRALİ ÇIKARTTIRMA NEDENLERİ
5 yıllık takip sonunda % 11 hasta kanama düzensizlikleri nedeniyle, % 5 hasta ağrı nedeniyle, %10 hasta daha farklı nedenlerle spirali çıkartmak  istiyor.Hormonlu spiral ile kilo alımı da  gözlenebiliyor.
 
HORMONLU SPİRAL AĞRI YAPAR MI ?
Hormonlu spiral ile kasık ağrısı olabilir.Olabilecek kanamalar esnasında  hafif ağrı gelişebilir.Yine her spiralde olabileceği gibi enfeksiyon ve hormonlu spiral kayması durumunda da ağrı olabilir.
 
HORMONLU SPİRALİ SİGORTAM KARŞILAR MI ?
Hormonlu spirale rapor çıkarılması gerekir. Yoğun kanama problemlerinde bu rapor rahatlıkla çıkarılabilir.
 
HORMONLU SPİRAL İLE HAMİLE KALINIR MI?
Hormonlu spiral ile gebe kalmak oldukça zordur.En iyi koruyan yöntemlerden biridir.Rahim iç duvarını çok incelttiği için gebe kalma riski çok düşüktür.
 
TÜPLERİN BAĞLANMASI 
En etkili korunma yöntemlerinden biridir.Laparaskopik tüp bağlama veya mini laparatomiyle tüp bağlama yapılabilir.En sık Pomeroy tekniği kullanılmaktadır. Her iki fallop tüpünün mekanik şekilde kapatılarak döllenmenin engellenmesi esasına dayanır.Çiftlerin her ikisinden de rızasına dair imza alıyoruz.Bu imza kesinlikle baskı altında alınmamalıdır
 
TÜP LİGASYONUNUN İYİ YANLARI
Gebeliği önlemede etkisi hemen başlar, başarısızlık oranı düşüktür (1000’de 1). Kontrasepsiyon sorununu ortadan kaldırır . Cinsel ilişkiyi etkilemez,  adet düzenini etkilemez. Gebelikten nerdeyse  %100 korur.
 
Belirli bir yaştan sonra sorunsuz  ve  güvenli cinsel ilişki isteyen çiftler için uygundur.
 
Bazen tüp bağlama ile beraber vajen sıkılaştırma operasyonu da tercih ettiğimiz bir ameliyat olur.Bu durumda sağlıklı ve güvenli bir cinsel hayatınız olabilir.
 
Tüp bağlamayı, hastanın bebek yapmasının yasaklandığı genç hastalarda da yapabiliyoruz.
 
Cinsel istismara uğraması muhtemel zihinsel engellilerin de tüpleri, sağlık kurulu raporuyla bağlanabilir.
 
TÜPLERİN BAĞLANMASININ KÖTÜ YANLARI
işlemden sonraki birkaç gün ağrılıdır. İnsizyon bölgesinde enfeksiyon ve hafif kanama oluşabilir. Gebelik gerçekleşirse ektopik gebelik olma olasılığı kontrasepsiyon kullanmayanlara oranla çok yüksektir . Ameliyatın geri dönüşümü , tüplerin tekrar  açılması zordur.
 
ÖNCESİNDE BİLİNMESİ GEREKENLER NELER ?
Geri dönüşsüz bir yöntem olarak bilinmesi gerekir.
 
Hanımın ve eşinin, ailesini tamamladığından,bir daha asla çocuk istemediğinden emin olması gerekir.Ayrıca yaşayan çocukların ölümle sonuçlanabilecek hastalıklarının olmaması (ilerde tekrar bebek istenebilir) ,eşlerin aralarının iyi olması, ayrılık düşüncelerinin olmaması gerekmektedir.
 
TÜPLERİN TEKRAR AÇILMASI MÜMKÜN MÜDÜR ?
Tüplerin tekrar cerrahi olarak açılması  ihtimalinin olmadığı düşünülür.Eğer tekrar bebek istenecekse tüp bebek yöntemleri gerekir.Tüplerin açılma işlemi mikrocerrahiyle yapılır ve pek de başarılı değildir.Ayrıca dış gebelik riski taşır.
 
TÜPLERİN BAĞLANMASINI HANGİ DURUMLARDA YAPMAK UYGUN DEĞİLDİR ?
30 yaş altındaki hastaların fikri ileriki yıllarda değişebilir.
 
Eşiyle resmi nikahı olmayan hanımların da bağlatmak istemesi yanlış olabilir.
 
Tüpler bağlandıktan sonra hastanın boşanıp yeniden evlenmesi, ikinci eşinden de çocuk istemesiyle sık karşılaşıyoruz.
 
Hastanın cerrahisinin zor olacağını düşündüğümüz durumlarda tüplerin bağlanması için bir operasyon uygun olmayabilir. Aşırı kilo,  yapışıklık olabileceğini düşündürecek ameliyat geçirenlerde  tüp bağlamayı ikinci sırada düşünebiliriz.
 
DİPNOT: Eğer ailenizi tamamladıysanız uygun ve korunma derdini unutacağınız  bir yöntem olabilir.Yine de hayatın ne  getireceği pek belli olmuyor.Kararınızı verirken iyi düşünün!
 
VAZEKTOMİ NEDİR ?
Vazektomi erkeklerde spermlerin transportunu sağlayan vas deferens denilen tüplerin bağlanmasıdır. Vaz deferens, skrotumun üst kısmından bulunur, kesilir ve bağlanır. Sperm daha ileriye geçemez, erkek semen üretmeye devam eder, cinsel işlev aynı kalır.
 
VAZEKTOMİNİN İYİ YANLARI NELERDİR ?
Cerrahi riski az,kısa operasyon süresi ile yapılabilen bir ameliyattır.Bazen lokal anesteziyle de yapılabilir.Yan etkisi olmayan bir yöntemdir.Çok güvenilirdir.
 
VAZEKTOMİNİN KÖTÜ YANLARI NELERDİR ?
2-3 gün rahatsızlık olabilir. Skrotumda ağrı, şişme, morarma, enfeksiyon ve skrotum içerisine kanama olabilir. Hemen etkili değildir. İlk 20  ejakülasyonda sperm bulunabilir. İlk 20 ejakülasyon süresince ya da 2 ay boyunca başka bir yöntem kullanılmalıdır. Geri dönüşümü yoktur. Vazektomi, testislerin alınması ya da çalışmaz duruma gelmesi demek olan kastrasyonla karıştırılmamalıdır.
 
KİMLERE VAZEKTOMİ YAPILIR ?
Başka çocuk istemediğinden emin olan, eşinin kesinlikle gebe kalmaması gereken, eşinin başka bir yöntemle korunamadığı ve kalıcı bir yöntemle korunmak isteyen erkeklere uygunabilir.
 
ACİL KONTRASEPSİYON ( ACİL KORUNMA YÖNTEMİ )
Korunmadan cinsel ilişki  ya da prezervatif kullanılıyorsa prezervatif  yırtılması gibi durumlarda acil kontrasepsiyon isteyebilirsiniz.
 
Beklenmeyen ve korunulmayan ilişkiden sonra spiral takılabilir.Spiral eğer gebelik oluştuysa bu gebelik ürününün rahime yerleşmesini engeller.
 
ERTESİ GÜN HAPI:
Korunmasız cinsel ilişki den sonraki 72 saat içinde kullanılmalıdır. 50 mcg etinil östradiol içeren KOK’lerden 2 ya da 30 mcg etinil östradiol içerenlerden 3 hap alınır. 12 saat sonra aynı doz tekrarlanır, uygun kullanımda etkinliği %98’dir.Bu konuda satılan  ertesi gün hapları da vardır.
 
Preven: ilişkiden sonraki 72 saat içinde alınmalıdır.12 saat arayla alınır.Bulantı yapabilir .Bu durumda bulantı giderici ilaçlar verilebilir.
 
Norlevo: Sadece progesteron içeren acil kontraseptiftir.12 saat arayla alınır.Artık üretilmemektedir.
 
Mifepriston: Progesteron hormonunun bağlandığı yerlere bağlanır.Rahim iç duvarının gelişimini bozar.Yumurtlamayı baskılayabilir.İlk 72 saatte tek doz alınır.Ülkemizde henüz bulunmamaktadır.
 
ELLA: 
ELLA tablet  acil doğum kontrol hapıdır ve korunmasız cinsel ilişkiden sonra kullanılabilir.
 
ELLA NE ZAMAN ALINIR ?
– Partnerinizin prezervatifi yırtılmışsa, ilişki sonrası vajen içinde kalmışsa, prezervatif kullanmayı unuttuysanız
– Doğum kontrol hapınızı birkaç sefer almayı unuttuysanız bu ilacı kullanabilirsiniz.
 
ELLA NASIL KORUR ?
Progesteron hormonunun etkinliğini değiştirerek gebeliği engellemeye çalışır.Yumurtlamayı engelleyerek ve rahim iç faktörlerini bozarak gebeliğin yapışmasını engeller. 
 
ELLA TABLET NE KADAR KORUR ?
ELLA tablet her zaman etkili değildir. Korunmasız cinsel ilişkiden 5 gün sonrasına kadar kullanmış olan 100 kadından yaklaşık 2 tanesi hamile kalabilir.
 
ELLA tablet uygulamasının normal bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılması uygun değildir.
 
ELLA TABLET NASIL KULLANILIR?
ELLA ERTESİ GÜN HAPI KULLANIMI 
Ertesi gün hapı mümkün olduğunca çabuk alınmalıdır.Korunmasız cinsel ilişkinin üzerinden 120 saat geçmeden ilacı almalısınız. ELLA, bir bardak su ile, aç ya da tok karnına alınabilir.
 
ELLA tablet’ i adet döneminizin herhangi bir anında kullanabilirsiniz.
ELLA tablet aldıktan sonra 3 saat içinde kusarsanız başka bir tablet almanız gerekebilir.
 
ELLA Tablet yani ertesi gün haplarının normal doğum kontrol hapları gibi kullanımı uygun değildir.
Halen doğum kontrol hapları gibi bir yöntem kullanıyorsanız ELLA tablet aldıktan sonra da doğum kontrol hapınıza devam edebilirsiniz, ancak bir sonraki adetinize kadar prezervatif gibi güvenli bir bariyer yöntemi kullanmalısınız.
ELLA tablet’ in güvenlik ve etkinliği, sadece 18 yaş ve üzeri kadınlarda araştırılmıştır. ELLA tablet 18 yaşından küçük kızlarda kullanılmamalıdır.
 
ELLA TABLETTEN SONRA CİNSEL İLİŞKİDE KORUNMAK GEREKİR Mİ?
ELLA tablet kullandıktan sonra  ilişkiye girdiğinizde prezervatif gibi güvenli bir bariyer yöntemi kullanmalısınız. Çünkü tekrar korunmasız cinsel ilişkiye girerseniz, ELLA bu konuda bir etki göstermeyecektir.
 
ELLA TABLET SONRASI KANAMA
ELLA tablet kullanımından sonra, birçok kadının adet kanaması beklenen zamanda gelir.Bazen adet kanaması erken veya geç başlayabilir. Eğer adetiniz 7 günden daha uzun gecikmişse veya kanamanız hafif veya yoğunsa ya da karın ağrısı, bulantı, kusma veya meme ağrısı gibi durumlar varsa bizim için önemli olabilir. 
ELLA sonrasında hamile kalınırsa, dış gebelik olasılığı da değerlendirilmelidir.Ella sonrası dış gebelik yaşanan kanamaya  rağmen olabilir.
 
ELLA TABLETİ SIK KULLANIRSAM NE OLUR ?
Acil doğum kontrol yöntemi,kullanılan bir yedek yöntemdir ve sık uygulanmamalıdır. ELLA tablette tekrarlayan  kullanımında güvenlik ve etkinlikle ilgili az sayıda bilgi mevcuttur. ELLA ilacı aynı adet döneminde bir kereden fazla kullanılmamalıdır.
 
KİMLER ERTESİ GÜN HAPI ALMAMALIDIR ?
Ella tabletin alınmaması gereken durumlar vardır.Bir karaciğer hastalığınız,şiddetli astımınız varsa bu durumu bizlere bildirmeniz gerekir.
 
ELLA ERTESİ GÜN HAPI YAN ETKİLERİ
Bulantı- kusma, karın ağrısı,karında rahatsızlık hissi, baş ağrısı, baş dönmesi olabilir.
Ağrılı adet kanaması, alt karın ve kalça bölgesinde ağrı, meme hassasiyeti görülebilir.
 
 
ELLA TABLET İLE EMZİRME
ELLA tablet anne sütüne geçer. Ella tablet alımından sonraki 1 hafta boyunca bebek emzirilmesi önerilmemektedir. Emzirme döneminde ELLA tablet almak zorunda kalacaksanız , bebeğinizi almadan hemen önce emzirmelisiniz. Bu süre boyunca sütünüzün kesilmemesi için sütünüzü pompalamalı ve atmalısınız.
 
ELLANIN YAN ETKİLERİ
ELLA alımından sonra hafif - orta şiddette baş dönmesi yaygın görülür;uyku hali  ve bulanık görme çok sık olmadan görülebilir; dikkat bozukluğu nadiren rapor edilmiştir.
 
PREZERVATİF 
PREZERVATİF KULLANIMININ YARARLARI
Doğum kontrolüne erkeklerin de katılımını sağlar. Kolay bulunur, pahalı değildir. AIDS ve pelvik enfeksiyon dahil cinsel yolla geçen hastalıklara  karşı koruma sağlar. 
 
Doğru kullanıldığında etkinliği yüksektir (ilk yıl başarısızlık oranı 100 kadın yılında 2-5). Erken boşalmanın önlenmesine yardımcı olabilir. Rahim ağzı  kanserinin önlenmesine yardımcı olabilir. Reçete veya  tıbbi muayene gerekli değildir.
 
PREZERVATİF KULLANIMININ ZORLUKLARI
Bazı çiftlerde cinsel ilişkide duyarlılığın azalmasına neden olabilir, cinsel ilişkiyi kesintiye uğratabilir. Sertleşmeyi güçleştirebilir.Her  ilişkide yeni bir kondom kullanılması gerekir.
 
PREZERVATİF NASIL KULLANILIR ?
Sertleşme  sonrasında  vajinal temas öncesinde takılır. Prezervatifin  ucunda bir rezervuar alanı  yoksa boşalma için 1-2 cm lik boşluk bırakılmalıdır. İlişki sonrası  meninin  vajinaya dökülmemesi için sertleşme kaybolmadan önce, kondom parmaklarla tutularak penis çekilmelidir. Kayganlaştırmak için vazelin, bebek yağı gibi maddeler kullanılmamalıdır.
 
KADIN KONDOMU:
İki poliüretan plastik halka arasında poliüretan plastikten yapılmış şeffaf kılıfdır. İlişkiden önce kapalı taraftaki küçük halka vajina içerisinde olabildiğince derine yerleştirilir. Açık taraftaki büyük halka vajinanın dışında kalır. İlişkiden 8 saat öncesine kadar yerleştirilebilir.
 
DİYAFRAM:
Serviksi örten, yuvarlak, kenarları daha sert, kauçuk bir araçtır .Vajene uygulanan spermisid jel veya kremle birlikte kullanılır. Spermisid madde, diyafram tarafından fiziksel olarak engellenemeyen spermleri öldürür. Jel ve kremlerin etkinliği aynıdır.
 
Doğru kullanıldığında etkinliği oldukça iyi olmakla birlikte, bariyer yöntemlerin etkinliği spiral ve hormonal yöntemlerden daha düşüktür.
 
SPERMİSİDLER
Spermi servikse ulaşmadan etkisizleştiren  ya da öldüren kimyasallardır (genellikle nonoxynol-9).
 
Tipleri; kontraseptif köpük (aerosoller), vajinal tablet, çözünebilen film, krem, jel.
 
Cinsel yolla geçen bazı hastalıklardan korunma sağlar, kayganlaştırıcı etkisi vardır, emziren kadınlar kullanabilir. Pahalıdır, etkinliği daha düşüktür.
 
Tüm vajinal spermisidlerin etkinliklerini korumaları için ilişkiden 6-8 saat sonraya kadar vajina içinde kalmaları gerekmektedir.
 
SPERMİSİD NASIL KULLANILIR ?
Köpüren tablet; ilişkiden 10 dakika önce vajen derinine yerleştirilir, etkinliği 1 saattir, her ilişki için yeni bir tablet açılmalıdır.
 
Krem/jel; bir uygulayıcı içine dolana kadar sıkılır, uygulayıcı ucu servikse değene kadar vajinaya sokulur, piston sıkılarak boşaltılır. Beklemeye gerek yoktur. Köpük; kullanmadan önce 20-30 kez çalkalanır, tüp dik tutularak uygulayıcı tüpün ağzına yerleştirilir, uygulayıcıya bastırınca köpükle dolacaktır, uygulayıcıdaki köpük yukarda anlatıldığı gibi sıkılarak uygulanır.
 
Film; ilişkiden 5 dakika önce orta parmakla vajen derinine yerleştirilir, film kendiliğinden absorbe olur.
 
DOĞAL KORUNMA YÖNTEMLERİ
Kurallara uyulmadığında başarısızlık oranı yüksektir. (İlk yıl gebelik oranı her 100 kadın yılı için 10-30’dur). Yöntemlerin öğrenilmesi 2-3 siklus sürer. Vücut ısısını, servikal mukusu, menstrüel siklusu değiştiren herhangi bir olay yöntemi  güvensiz  kılar.
 
TAKVİM YÖNTEMİ
Düzenli menstrüel siklus olması gerekir. Ovulasyonun, bir sonraki menstrüel perioddan önceki 14. günde olacağı varsayımı esasına dayanır. Normalde yumurtanın ovülasyondan sonraki 14-24 saat arasında döllenebileceği ve spermin,  kadının vajinal kanalı ve/veya uterusunda sadece 24-72 saat canlı kalabileceği  düşünülerek hesaplanır.
 
TAKVİM YÖNTEMİNİN KÖTÜ YANLARI
Cinsel perhiz süresinin hesaplanması için daha önceki 6 menstrüel siklus süresinin bilinmesi gerekmektedir. Kadının siklus uzunluğunu etkileyebilecek faktörler hesapların hassas  olmasını  engeller.Çok genç yaştaki kadınlara, düşük ve doğum sonrasında, menapoza yakın dönemlerde asla önerilmez.
 
BAZAL VÜCUT ISISI YÖNTEMİ:
Mentrüel siklusun ilk gününden başlayarak, kadın her sabah aynı saatte oral olarak vücut ısısını ölçer. İlk 10 günde ölçülen “normal” ısıların en yüksek olanının 0.1  C üstünden bir çizgi çeker. Buna “ısı çizgisi” denir. İnfertil dönem, ısı çizgisi üzerinde ardarda gelen 3. ısının kaydedilişinin akşamında başlar.
 
SERVİKAL MUKUS YÖNTEMİ:
Sekresyonların farkedildiği günden itibaren ilişkide bulunulmaz. Sekresyonların en kaygan, uzatılabilir ve ıslak olduğu gün doruk kabul edilir. Bu günden 4 gün sonraya kadar ilişki kurulmaz ya da bariyer metodu kullanılır.
 
Korunma aşıları
 
Zona pellicuda aşıları
 
Anti LHRH/GnRH aşıları
 
Anti HCG aşıları
 
Antisperm aşılar
 
EMZİREN ANNELERDE SÜT KORUMASI OLURMU ?
Emziren kadınlarda yumurtlama fonksiyonları bir süre bastırılır. Bebek sık sık emziriliyorsa, altı aylıktan küçükse,yeterince çok hacimde süt verilebiliyorsa süt koruması denilen durum gerçekleşebilir.Fakat bu yöntem güvenilir değildir.
 
Yeni doğum yapmış kadında korunma yöntemi olarak prezervatif, spiral, tüp bağlama, sadece progesteron içeren yöntemler uygulanabilir.Sadece progesteron içeren yöntemler olarak mini pill, depo provera, kol içi implantlar kullanılabilir.
 
GENÇ KIZLARDA DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ NE OLMALI?
Genç hanımlarda doğum kontrol hapları veya prezervatif kullanımı uygun olabilir.Kalıcı ve uzun süreli yöntemler çok uygun değildir.Doğum kontrol hapı kullanamayanlarda enjektabl yöntemler kullanılabilir.( Mesigyna gibi ) 
 
Progesteron içeren korunma yöntemleri ve kol içi implantlar ilk seçenek olmamalıdır.
 
MENOPOZ DÖNEMİNE YAKIN GEBELİKTEN KORUNMA
40 yaş kadınların % 50 si doğurma kapasitesine sahiptir.40-44 yaş arası kadınların % 10 u 1 yıl içinde gebe kalabilir.45-49 yaş arası % 2-3 kadın,  bir yıl içinde gebe kalabilir. 45 yaş 1 yıl hiç adet görmeyen kadında,  yumurtlama yaşanan adet görme oranı % 10 ‘dur.
 
MENOPOZA GİRDİKTEN SONRA KORUNMA GEREKLİ MİDİR ?
50  yaşından sonra menopoza girildiyse 1 yıl ,50 yaşından önce menopoza giren hastalarda 2 yıl daha korunmak gereklidir.
 
KEMİK ERİMESİNDE KORUNMA YÖNTEMİ NE OLMALI?
Doğum kontrol hapları kemik mineral dansitometrisini arttırır, osteoporozdan koruyabilir.Doğm kontrol hapının kullanılmaması gereken bir durum varsa spiral veya tüplerin bağlanması doğru olur.
 
Menopoz öncesindeki hastaya genel durumu, eşlik eden hastalıkları ve hastanın beklentisi sorularak ortak karar vermek gerekir.